Bana göre bir işin en zor yanı, ona nereden başlayacağımıza karar vermektir. Başlama noktasını bir kere geçtik mi, gerisi çoğunlukla, çorap söküğü gibi gelir. Evlerimizde bahar temizliği yapma ve gereksiz her şeyden kurtulma faslında da durum aynı oluyor, öyle değil mi? Dur, ben sana en klasik tablodan bahsedeyim: Okumaya devam et “Bahar Temizliği – İlk Adım”
“Korku”
Stefan Zweig’ın ilk okuduğum kitabı Satranç idi. Ve o kısacık romandan o kadar etkilendim ki, eve Stefan Zweig serisi yaptım. Ve İlknur İgan’ın çevirisinden Korku‘da o serideki kitaplardan biri oldu. İş Bankası Kültür Yayınları’nın, “Modern Klasikler Dizisi” serisinin yazarı ve kitaplarını daha da tanınır bir hale getirdiğini söylemeden geçemeyeceğim. Okumaya devam et ““Korku””
“Okulsuz Büyümek”
Çocuk eğitiminde fazlasıyla bireysel farklılıkların korunmasından yana biriyim ben. Kendim de bizzat eğitimci biri olduğum için, kendi derslerimde de buna oldukça önem veriyorum. Aşırı standart, katı kurallarla bezenmiş, tek çeşit bir ders işlemek sadece bana değil, sınıfımdaki öğrencilere de eziyet olur bence. Okumaya devam et ““Okulsuz Büyümek””
“Mağara” – Ocak ayı kitabı
Yeni yılın ilk günü başlamıştım Mağara ‘yı okumaya, tam da kendimi ve sevdiklerimi korunmaya muhtaç bir durumda, güvenli bir mağaranın içinde hissetmek isterken. Çevremizde olup bitene nasıl kayıtsız kalamıyorsak, bazen de bazı şeylere kayıtsız kalamadığımız için başımıza geliyor ne geliyorsa… Okumaya devam et ““Mağara” – Ocak ayı kitabı”