İçeriğe geç
Basit ve Mutlu Yaşam ®

Basit ve Mutlu Yaşam ®

Yavaş, Minimal ve Mutlu bir Yaşam

  • Ana Sayfa
  • Sadeleşme Üzerine
  • Sıfır Atık
  • Durma Çabala Hareketi
  • Hakkımda

Kategori: Çocuklar

Yayım tarihi 1 Ocak 201617 Aralık 2017

Mınecraft ve çocuklar

Tweet
Minecraft_Logo_03
Alt tarafı oyun işte! Acaba?

Bu oyun çocukları rezil de edebilir vezir de. Neden mi? Çünkü oyun, içeriği ve oynanma şekli dolayısıyla, gerçek hayat tadında ilerliyor. Yani, oynayan çocuk, Minecraft dünyasında başka bir kimlikle yer alıyor. Evi oluyor, arkadaşları, sosyal hayatı oluyor. Bir şeyler inşaa ediyor. Evcil hayvan falan besliyor. Okumaya devam et “Mınecraft ve çocuklar”

Yayım tarihi 30 Aralık 201517 Aralık 2017

Annelere özel pazarlama tekniği

Tweet
image
Gel gel, patlamış mısıra gel

Çocuklar için, özellikle de ilkokul dönemindekiler için, ellerindekilerin değeri, onların ölçülebilirlik özelliğiyle doğru orantılıdır. Büyük olan, parlak, renkli, stickerlı olan onlar için daha değerlidir. E bu dönemler de böyle, ne yaparsın!

Okumaya devam et “Annelere özel pazarlama tekniği”

Yayım tarihi 17 Aralık 201517 Aralık 2017

Yılbaşı ağacınız var mı?

Tweet
image
Lego konseptli ağacın sırrı ne?

İnsanlar mutlu olmak için fırsat bulduklarında içgüdüsel olarak o fırsatı yakalamaya ya da ona sıkı sıkı tutunmaya meyillidir.

Yalnız her insan aynı şeyden mutlu olacak diye bir şey yok. Okumaya devam et “Yılbaşı ağacınız var mı?”

Yazı dolaşımı

Önceki sayfa Sayfa 1 … Sayfa 3 Sayfa 4

Son Yazılar

  • HAPPINESS IS NOT A DESTINATION
  • Haftalık Yemek Planlayıcı (ücretsiz indir)
  • #durmacabala – İlk üç ay
  • Durma Çabala #durmacabala Hareketi
  • Basit ve Mutlu Yaşam – Başlangıç
  • Yenidoğan için kapsül gardırop
  • Hemen şimdi başla
  • Azalt Ferahla, Paylaş Çoğal
  • Adım Adım Kapsül Gardırop
  • Kahvenin geri dönüşümü

Instagram

Geçen gün bir arkadaşım, kendisiyle sohbet Geçen gün bir arkadaşım, kendisiyle sohbet ederken şöyle bir ifade kullandı: "İki çocukla neye zaman kalıyor ki Selen". Ben de gayriihtiyari "evet" dedim, "haklısın". Sonra bir an durdum ve kendi kendimi çürüttüm. "Hayır ya, arta kalan zaman diye bir şey yok hiçbir zaman, asıl zaman ayırmak, zamanı planlamak var" dedim.
.
Farkında mısınız, çoğu zaman klişelere düşünmeden katılıyor, onay veriyoruz. Zaman bulamıyorum, yapamam, benden geçti, olsa ne olmasa ne, imkansız... Aslında bunların hepsine "insan yapımı bahaneler" adını verebiliriz. Bu klişeler bizi konfor alanımıza yapıştırıyor ve bizi, hayatımız için çabalamaktan alıkoyuyor.
.
Düşündüm de aslında hayat, arta kalan zamanlarla geçmeyecek kadar değerli. Okyanusa düşmüş bir yaprak gibi savrulursak, istediğimiz hiçbir şey için vakit, zaman, enerji bulamayız. Fakat zamanı etkili kullanmayı öğrenirsek, istediklerimize illa ki zaman buluruz.
.
Mesela ben haftada 3 gün spora gelmek için, yemeğimi önceden planlıyor, alışverişimi ona göre yapıyorum. Öğrencilerimin kağıtlarını belli günlerde okuyor, hiçbir şeyi son dakikaya bırakmıyorum. Yani arka planda müthiş bir çabalama ve planlama var. Bazen bir şey oluyor ve tüm planlar suya düşüyor ama olsun, o çaba var ya, o oldukça insan düştüğünde yerden kalkmasını biliyor. Çünkü o çaba, insana güç veriyor. O yüzden #durmacabala demeye devam😊. Bir de bence, birine söylenebilecek en güzel temennilerden biri "çaban daim olsun" demek😇 #selenbaranoglu
Daha az eşya, çünkü; . 🌿Fazla eşya yük Daha az eşya, çünkü;
.
🌿Fazla eşya yüktür. Kullandıklarımızın sayısı, çeşidi zaten belli iken daha fazlasını elde tutup o fazlalıkların yükünü taşımak neden? Onların bakımı var, temizliği var, saklaması var. Eşyaya hizmet etmek için gelmedik bu dünyaya.
.
🌿Fazla eşya kısıtlar. Hareket özgürlüğümüzü elimizden alır. Bir yerden bir yere gitmek zorlaşır. Küçücük bir valizle tatile çıkmanın duygusu ile kocaman valizlerle tatile çıkmanın duygusu bir değil.
.
🌿Fazla eşya hem fiziksel hem zihinsel olarak yorar insanı. Gereğinden fazlası zihin karışıklığı yaratır. Öyle olmasa, tıka basa dolu gardıropların başında giyecek bir şey bulamama sendromu yaşanmazdı😉
.
İşin özü, fazla demek iyi demek değil. Sade olan nettir, güvenlidir, kafa karıştırmaz, yormaz, üzmez. O yüzden, az olan eksiklik değil, kendine yetebilmenin göstergesidir bazen de😉 Peki ya sizce? #selenbaranoglu #azçoktur
Huzur kokan bir kare. . Dün evdeki kağıtları Huzur kokan bir kare.
.
Dün evdeki kağıtları toparlarken, Basit ve Mutlu Yaşam kitabımın ilk bilgisayar çıktısıyla karşılaştım:)) Sene 2013 yazıyordu. Daha alt başlık koyulmamış, bölümlerin isimleri kitaptaki son hallerinden farklı. Çıktının üzeri, satır aralarından çizilen oklarla ve o okların ucuna alınmış notlarla dolu. Bazı sayfalarda kahve çay izi var; okurken dökülmüş muhtemel, hiç hatırlamıyorum :) O zamanlar tek çocuklu hayatın sonları tabii. Tam delirmemişim😜 İkinci çocuktan sonra kitap kendi kendini yazdı zaten. Neyse... Şimdi okurlardan gelen böyle görselleri görünce zihnimde canlanan anılardan bir tutam da size sunmak istedim. Bu güzel kare için sevgili @akadenizyen e çok teşekkür ederim🌿 #basitvemutluyasam #banabisade @elmayayinevi #selenbaranoglu
Bazen kendi potansiyelin için yeterlisindir, ama Bazen kendi potansiyelin için yeterlisindir, ama senden beklenenler için eksik kalırsın. Mükemmel anne-baba kalıbını doldurmayabilir, harika vücut görseline uymayabilir, müthiş yetenek tanımına denk gelmeyebilirsin. O zaman hemen "ben yapamıyorum, yeterli değilim" cümlesi yerleşir zihnine. Yerleşmesin.
.
Yeterli değilim derken; kime göre yeterli olmayı hedefliyorsun onu fark et. Mükemmel, harika, müthiş kavramlarını kim tanımlıyor? Ve bu kavramlara ulaşmak için satın aldıklarımız kimleri zengin ediyor?
.
"Mükemmel" yok, "harika" taze bitti, "müthiş" ise hiç olmadı🤓 Olan tek şey, kendi gerçekliğimiz. Başkası gibi görünmek için para, zaman, enerji harcayacağımıza, kendimizin en iyi versiyonunu oluşturmak için çaba harcasak, dünya daha güzel bir yer olmaz mı sizce de? 🤩 #selenbaranoglu 
.
Görsel: @visual.fodder #başkasıolmakendinol #durmacabala
Bundan böyle bu mecrada kötü üslupla yorum Bundan böyle bu mecrada kötü üslupla yorum yapan, soru soran kimseye cevap vermeyeceğim. Anlatmak istediğim anlaşılmayabilir. Yazdıklarım hoşunuza gitmeyebilir. Koyduğum fotoğraf size hitap etmeyebilir. Bunların hepsi olabilir. 
.
Bunların dile getirilmesinde bir sakınca görmüyorum. Fakat bunları dile getirirken çirkin bir üslup kullanılmasına katlanmayı da tercih etmiyorum. Çünkü bu, benim gerçek yaşantımda da alttan alabileceğim bir şey değil. 
.
Niyeti yapıcı değil de yıkıcı olan (veya bana öyle hissettiren) yorumları silip, kişileri engelleyip, yoluma devam edeceğim artık. Bu mecrada herkese şirin gözükmek gibi bir derdim yok. Herkesin beni sevmesini de beklemiyorum.
.
Ben burada yazdığım iki satırlık cümle için bile dakikalarca düşünüp, bu sorumlulukla yazıyorsam, yazdıklarıma yorum yapanlardan da nezaket gereği aynı hassasiyeti bekliyorum. Hepsi bu. 
.
Artık sırf can yakmak için elinde taş ile gelenleri ne gerçek hayatta ne de bu mecrada hoş görmüyorum. Bunu yaptığım için de kendimi kutluyorum😃 Niyeti kötü olana gül de uzatsanız, size dikenini bahane edip saldırır.
En iyisi, kime gül uzatacağına dikkat etmek😏 
İyi pazarlar🌿
Üstteki bir şehrin valisinin makamı, alttaki Üstteki bir şehrin valisinin makamı, alttaki bir ülkenin başkanının makamı. O ülke, o şehrin bulunduğu ülkeden kat be kat zengin ve her konuda ileride. Mesele, hangi ülke, hangi başkan veya vali meselesi değil burada. Buna takılmak, okuduğunda anlam bulmayı baştan reddetmektir. Altını çizmek istediğim şu; kültür ve yetişilen ortam eğilimlerimizi belirler, evet, ama acaba yaşam tarzımız gerçekten bizim kültürümüzden mi geliyor yoksa bize dışarıdan mı empoze ediliyor?
.
Bizim kültürümüze bakalım. Yardımlaşma var, komşun açken tok gezmeme var, imece var, misafiri baş üstünde ağırlama var, eskiyeni değerlendirme, yırtılanı dikme, elindekini bölüşme var. Ülke kültürümüz, tarihimiz bunun üzerine örneklerle dolu. Hayır, bunları fakirliğimizden yapmamışız, insanlığımızdan yapmışız. Tarihi bilmek bu yüzden çok önemli.
.
Öte yandan yeni doğan bebeğini sütle yıkama, altın varaklı evini insanların gözüne sokma, çocuğuna pırlanta tek taş alıp parti yapma, doğada sıradan ve olağan gözüken yaşamın her evresini bir şova çevirme, bağıra bağıra mutluyum deme, aldığı bir eşyayı veya yediği bir yemeği “buna ulaşamayanlar da olabilir” düşüncesi taşımadan ve hiçbir amaca hizmet etmeden gösterişle sunma da var bizim ülkemizdeki insanlarda. Ve fakat köklerimizi aldığımız topraklarda böyle bir kültür yok.
.
O yüzden Da Vinci “sadelik en yüksek gelişmişlik düzeyidir” derken, insanın içsel gelişmişliğinden bahsediyor bence. İçin dolu ise, içindekiyle varlığını gösterirsin. İçinde ne olduğunu biliyorsan ve bundan memnunsan, dışında olanları insanların gözüne sokmazsın. O yüzden bana kalırsa, içinde olmayanı, dışını parlatarak kapatmaya çalışmak olsa olsa insanın gelişmemişlik düzeyinin göstergesi olabilir. Anlam, nesnede değil zihindedir. #selenbaranoglu
Load More... Follow on Instagram
Loading

Arayın

Arşivler

  • Şubat 2021
  • Ekim 2020
  • Kasım 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Eylül 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
Bumerang - Yazarkafe

Son Yazılar

  • HAPPINESS IS NOT A DESTINATION
  • Haftalık Yemek Planlayıcı (ücretsiz indir)
  • #durmacabala – İlk üç ay
  • Durma Çabala #durmacabala Hareketi
  • Basit ve Mutlu Yaşam – Başlangıç
  • Yenidoğan için kapsül gardırop
Bumerang - Yazarkafe

Ara

  • Ana Sayfa
  • Sadeleşme Üzerine
  • Sıfır Atık
  • Durma Çabala Hareketi
  • Hakkımda
Basit ve Mutlu Yaşam WordPress gururla sunar